5 Ekim 2016 Çarşamba

Yaşar GÜÇLÜ kimdir?
Kendi ağzından Yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Personel Genel Müdürü Yaşar GÜÇLÜ’nün Hayat Hikayesi,
1966 yılında Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’nde doğdum. Babamın memuriyeti dolayısıyla ilkokulun bir kısmını Şereflikoçhisar’da, bir kısmını Ankara Yenikent’te ve nihayet kalanını da Haymana’nın Çalış Kasabası’nda tamamladım. 1977 yılında sınavla Keskin Teknik Ziraat Ortaokuluna girdim ve okulun nakledilmesi nedeniyle 1980 yılında Kırşehir Çiçekdağı Teknik Ziraat Ortaokulundan mezun oldum. Sınava nasıl gittiğimizi hiç unutmuyorum. Farları bile yanmayan bir minibüsle, köyden 10-15 çocuk sabah karanlığında başımızda bir büyükle yola çıkmıştık. Şoför ara sıra inip yolu yokluyordu, yani el yordamıyla gidiyorduk. 1980 yılında Kırıkkale Keskin Ziraat Meslek Lisesi’ne girdim. 1981 yılında okulun nakledilmesi nedeniyle 1984 yılında Kayseri Güneşli Ziraat Meslek Lisesi’nden mezun oldum. Meslek lisesi çıkışlı olmama rağmen sosyal bilimlere ilgim daha fazlaydı bu nedenle de üniversite sınavlarında sadece hukuk fakültelerini ve ilahiyat fakültelerini tercih ettim. O yıl, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine girdim. Çok da hevesliydim devam etmeye. Ancak yatılı okuduğum için mecburi hizmetim vardı, maddi imkânlarımız da sınırlıydı.  Bir tercih yapmak zorundaydım. 1985 yılında okulu bırakıp 18 yaşında Burdur’un Tefenni İlçesi’nde Ziraat Teknisyeni olarak memuriyete başladım. İlk yıl şimdi ilçe olan Karamanlı Kasabası’nda 1991 yılına kadar da Hasanpaşa Köyü’nde görev yaptım. Motosikletle köy köy tarla tarla gezer bildiklerimizi köylülere öğretmeye uygulatmaya çalışırdık. Devletin sağladığı desteklerle uygun yerlere bağ, bahçe tesis ettirirdik. Herhalde görev yaptığım köylerde ayağımın değmediği arazi kalmamıştır.
İçimdeki okuma isteği de eksilmiş değil. Yine hukuk okumak istiyorum. Ekstern bölümlerin kaldırıldığını biliyorum ama intern bölümlerde okula devam edilmeden okunabileceğini bilmiyorum. Bu nedenle AÖF İktisat Bölümüne girdim. 1990 yılında bitirdim. 1991 yılında kısa dönem olarak askere gittim. Ama hala içimdeki tahsil sevdası bitmiş değil. Askere giderken yanımda birkaç üniversiteye hazırlık kitabı da götürdüm. Askerlik esnasında vakit buldukça hazırlık kitaplarına göz atıyordum. 1992 yılında askerlik hizmetimi tamamladım ve aynı yıl girdiğim üniversite sınavında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Devam mecburiyeti olmadığı için Ankara Haymana’da ziraat teknisyeni olarak çalışırken bir yandan da öğrenimime devam ettim. Yıllık izinlerimi okul boyunca sınavlar da kullandım. Süne mücadelesi ve diğer işler için arazide görev yaparken dinlenme zamanlarında yanımda taşıdığım kitaplardan ve ders notlarından ders çalışıyordum. 1997 yılında mezun oldum. 1998 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (O zamanki adıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı) Hukuk Müşavirliği’ne Raportör olarak, 1999 yılında Hukuk Müşaviri olarak atandım. 2009 yılı Mayıs ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) Hukuk Müşavirliği’ne, Hukuk Müşaviri olarak atandım. 2010 yılında vekâleten I. Hukuk Müşavirliğine bakmaya başladım. 2012 Yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanlığına 1. Hukuk Müşaviri olarak, 2014 yılında da Bakanlık Hukuk Müşavirliğine 1. Hukuk Müşaviri olarak atandım ve halen bu görevi yürütüyorum. Evliyim iki çocuğum var.
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK PLATFORMU adına ve GTHBHABER olarak Sayın Yaşar GÜÇLÜ’yü tebrik eder, yeni görevinde başarılarının devamını dileriz.

Yaşar GÜÇLÜ

31 Mayıs 2015 Pazar


Soğan Fiyatları genellikle her sene değişmekte kimi zaman üreticisini sevindirse de genel olarak üreticisini üzmektedir. Üretim fazlasından dolayı üretim maliyetinin çok altında kalansoğan fiyatları soğan üreticisini oldukça zor durumlarda bırakmaktadır. Böyle yıllarda soğan üreticileri verilen emeğin dahi karşılığının alınamadığı durumlar yaşamaktadır. Zahmetli bir üretim sezonunun sonunda hayallerin gerçekleşmesi Soğan Fiyatlarının seyrine kalmaktadır.

5 Nisan 2015 Pazar

Soğan Fiyatları



Sanayi sektöründe işletmeciler fiyatları ve üretim düzeyini belirleyebilirken, tarım sektöründe üreticiler bunu çoğunlukla belirleyemezler. Nitekim tarımsal ürünlerde fiyat oluşumu piyasada genellikle üreticilerin etkisi dışında gerçekleşmektedir. Diğer bir ifade ile,tarımsal ürün fiyatlarının oluşumunda,üreticilerin buna bağlı olarak da maliyetlerin etkisi oldukça kısıtlıdır. Üretici oluşan fiyatı bir veri olarak kabul etmek durumundadır. Çünkü bir yıla ilişkin tarımsal ürün fiyatını o yılın maliyetleri değil, toplam arzı ve talebi belirlemektedir. Bununla beraber, kısa dönemde tarım ürünlerinin arzı hemen hiç değiştirilemediğinden, fiyat oluşumunda talep daha belirleyicidir.Diğer taraftan tarımsal üretimin genel özelliği nedeniyle iklim koşullarından çok fazla etkilenmesi, hastalık ve zararlıların da etkisiyle ürün arzında yaşanan dalgalanmaları da beraberinde getirmektedir. Bu durumda ürünün bol olduğu yıllar fiyat düşük, ürünün az olduğu yıllar ise fiyat yüksek oluşmaktadır. Tüm bunların yanında, Türkiye’de üreticilerin eğitim düzeyi düşük olması, daha çok geleneksel anlamda üretim yapmaları ve işletmelerin küçük ölçekli olması nedeniyle iyi bir üretim planlaması yapamamaları, etkin pazarlama organizasyonlarını oluşturamamaları gibi nedenler de fiyat belirsizliklerini artırmaktadır.
Soğan fiyatları genellikle her sene değişmekte kimi zaman üreticisini sevindirse de genel olarak üreticisini üzmektedir. Üretim fazlasından dolayı üretim maliyetinin çok altında kalansoğan fiyatları soğan üreticisini oldukça zor durumlarda bırakmaktadır. Böyle yıllarda soğan üreticileri verilen emeğin dahi karşılığının alınamadığı durumlar yaşamaktadır. Zahmetli bir üretim sezonunun sonunda hayallerin gerçekleşmesi soğan fiyatlarının seyrine kalmaktadır.

Güncel Hal Soğan(kuru) Fiyatları

19 Mart 2015 Perşembe

Lavanta Yetiştiriciliği

Nasilfikir.com ailesinden herkese Tekrar Merhaba. Bugün Lavanta Yetiştiriciliği incelememizle karşınızdayız. Umarız ki bu bitkiyi yetiştirmek isteyenler veya belkide şuan yetiştirenler için bir fikir sahibi olmalarını sağlayabiliriz
Lavanta tarımı küçük yetiştiricilere ortalamanın üzerinde bir kar sağlar çünkü lavanta çok yönlü bir üründür. Taze çiçekleri yığın halinde satılabileceği gibi lavanta yağında da kullanılabilir. Lavanta çiçekleri çabuk kurur. Kuruttuğunuz çiçekleri çelenkler ve çiçek aranjmanlarında kullanmaları için çiçekçilere ve elişi ürünler yapanlara satabilirsiniz. Lavanta baharat torbaları, bitkisel yastıklar, aromaterapi ürünleri ve cilt bakım ürünleri ( sabun gibi ) gibi katma değerli ürünlerin hazırlanmasında da kullanılır. Lavanta Yetiştiriciliği karlı bir iş fırsatıdır.
lavanta
200 m ila 1600 m arası rakımları tercih edin. Lavanta bitkisi geçirgen topraklardan hoşlanır. Arazi düz veya maksium %20 yamaçlı olabilir, özellikle mekanize tarım durumunda. Üretim 2.yıl başlar. Dönüm başına 1.200 bitki yerleştirmek mümkündür. Dönüm başına çalışma süresi: ekim yılında 13,2 saat / yıl. Sonraki yıllarda dönum başına ortalama 3,7 saat / yıl.
Lavanta bitkisinin çoğaltma ve yetiştirme yöntemleri
Tohumdan fide üretimi
Tohumların çimlenme süresini hızlandırmak için onları 2 hafta buzdolabında saklayabilirsiniz. Lavanta bitkisinin tohumun çimlenmesi ortalama 1 ay sürer. Elde edilen fidelerin toprağa aktarılması (esas yerlerine dikim) genelde mayıs veya haziran aylarında yapılır.
Soğuk bölgelerde Lavanta bitkisinin fide üretimi en uygun dönem İlkbahardır. Yalnız, Ilıman bölgelerde, don tehlikesi olmadığından dolayı, yılın herhangi döneminde, fidelerin toprağa aktarılmasında hiç bir sakınca yoktur.
Çelikleme yöntemiyle çoğaltılması
Lavanta bitkisi, ayrıca da, çelikleme yöntemiyle çoğatılabilir. Taze (odunlaşmamış) dallardan çelik üretimi, Haziran- Eylül aylarında yapılır. Odunlaşmış dallardan çelik üretimi ise, tercihen Kasım ile Şubat ayları arasında yapılmalıdır.
Daldırma yöntemiyle çoğaltılması
Lavanta bitkisini daldırma yöntemiyle çoğaltmak için en uygun dönem Mart ile Eylül arasıdır.
Bakım ve budama
Soğuk bölgelerde, don tehlikesini önlemek için toprağın üzerini, malçla veya kuru saman örtüsü yerleştirilir.
Dikkat ! Lavanta bitkisi fazla sulamadan hoşlanmaz. Kök yapısının iyi yerleşebilmesi için İlk sene sulanması gerekiyor. Daha sonraki yıllar için yağmur suları yeterli olacaktır.
Solmuş çiçek taşıyan sapların düzenli olarak kesilmesi, bitkinin daha fazla çiçeklemesini sağlar. Şekil budaması, adı üzerinde, daha güzel şekil almasını sağladığı gibi, bir sonraki sene bitkinin daha fazla çiçek vermesini şağlar. Dikkat ! Odunlaşmış dalları kesmeyin, sadece gerektiren ince dallar ve solmuş çiçek taşıyan sapların yok edilmesi yeterlidir.
Budama: Kaçınılmaz. Yuvarlak biçimini korumak için, ciçeklenmeden sonra budanmalı. Yaşlandıkça alt dalları odunlaşır ; özellikle düzenli bir şekilde budanmazsa. Böyle bir durumda, yerine yeni bir bitki dikmek daha iyidir çünkü sert budama genelde iyi sonuç vermez ; odunlaşmış dallardan nadiren taze dal çıkar.



21 Nisan 2012 Cumartesi


Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ataması yapılmayan öğretmenler sorununun çözümünü Fen Edebiyat fakültesi öğrencilerine verilen pedagojik formasyonu kaldırmakta buldu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) rektörlere gönderdiği bir yazı ile 5 Nisan günü yapılan toplantıda alınan karar gereği Fen Edebiyat fakültesi öğrencilerine pedagojik formasyonu ve eğitim fakültelerinin bazı bölümlerinin ikinci öğretimlerini kaldırdığını duyurdu. 21 Mart günü yapılan Öğretmen Çalışma Grubu’nun yaptığı toplantıya atıfta bulunulan kararın sebebi olarak bu bölümlerde ortaya çıkan öğretmen fazlası gösterildi.
YÖK’ün rektörlere gönderdiği kararlar şöyle sıralandı:
a) Yüksek Öğretim Genel Kurulu’nun 09.02.2012 tarihli toplantısında alınan öğretmenlik programlarında açık veya uzaktan eğitim sistemiyle lisans programlarına öğrenci alınmaması hususundaki kararı da dikkate alınarak 2012-2013 eğitim-öğretim yılı da dahil olmak üzere Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi bünyesinde yer alan Okul Öncesi Öğretmenliği ile İngilizce Öğretmenliği programları ile öğrenci alan mevcut uzaktan eğitim öğretmenlik prgramlarının öğrenci alımının durdurularak kapatılmasına,
b) Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacı olan Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Özel Eğitim Bölümü öğretmenlikleri, İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği ikinci öğretim programları hariç eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan diğer alanlardaki mevcut ikinci öğretim programlarının kapatılmasına, kapatılan alanlarda yeni ikinci öğretim programlarının açılmamasına,
c) Yeni pedagojik formasyon sertifika programları açılmamasına ve daha önce açılmasına izin verilen programların da mevcut öğrencilerin işlemleri bittikten sonra kapatılmasına, karar verilmiştir.
Öğrencilerden karara tepki
Okula başladıklarına kendilerine formasyon verileceği söylenen Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri karara tepki verdiler. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri ve akademisyenleri 16 Nisan Pazartesi günü saat 10.00′da yapacakları bir eylemle kararı protesto edecekler.

17 Şubat 2012 Cuma

Formasyon Parası Protestosu


zar zor kazanılan formasyon hakkında bide katmerli şekilde alınan eğitim ücreti iyice formasyonluları zor durumda bırakıyr..
Binbir güçlükle aldıkları formasyonun bide parasını binbir güçlükle ödemeye çalışıyorlar…
Sakarya Üniversitesi’nde yaklaşık 100 öğrenci,Pedagojik Formasyon eğitimleri için alınan 412 liralık ücreti protesto etti. Rektörlük önünde gösteri yapmak isteyen öğrencilere izin verilmemesine rağmen onlar adına Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas’la görüşen öğrenci temsilcisine, bunun kaldırılması veya indirilmesine yönelik Perşembe günü açıklama yapılacağı bildirildi.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Formasyon


Formasyon hakkında Bütün Bilgiler i sitemizde bulabilirsiniz... Bilim insanı yetiştirmesi gereken fen edebiyat fakültelerinin öğrencileri son çare olarak formasyona sığınır..
Peki neden?
Neden gayet açık: Bilime ve bilim adamlarına gereken önemi vermeyen ülkemizibilim adamı adaylarının önüne çeşitli engel çıkarmakta ve imkansızlıklara yenilerini katmaktadır.
Normal şartlarda akademik kariyer planı derdinde olmamız gereken bizler bambaşka bir buhran içindeyiz; formasyon
Eşitsizlik asıl burda başlıyor,bizi bulunduğumuz bu vaziyette.
Asıl adaletsiz olan maddi ve manevi çeşitli özverilerde bulunmuşken bizim bu hakkımızın oyuncak gibi alınmasıdır.
Asıl adil olmayan zaten alt yapısız ve zor şartlarda aldığımız bu derslerin adeta bizlerle oyun oynarcasına durdurulması…
Öğrenciliğin son derece vahim şartlarda yürüdüğü ülkemizde öğrenciye inen bir tokat daha;formasyon
Aslında tamda yüreğimizde patladı ama sesini duyan yok….